Kınalıkar dizisini hatırlayan bilir : Cumalıkızık
Ne diziydi ama! Ali öğretmen, Nazar , Cabbar Ağa ve daha bir sürü karakter. Daha küçüktüm bu diziye deli gibi bağlı olduğum zamanlar. Cabbar Ağa'nın "Nazarrr" diye bir deyişi vardı aklımızdan hala çıkmayan. İşte bu güzelim dizinin çekildiği yer Cumalıkızık.
Bursa'ya gezmeye gelen hemen hemen herkes muhakkak hiç gitmediyse uğramak ister. Bursalılarsa turistik bir yer olduğu için pek uğramıyorlar. Mavili, sarılı, morlu rengarenk cumbalı evleriyle, ortasından minik dere gibi akan suyunun olduğu taş döşemeli dar sokaklarıyla insan hayrete düşüyor. Adeta tarihe yolculuk yapıyorsunuz, Osmanlı dönemlerine. Nasıl korunabildi ki bu köy diye bir düşünce bulutu sarıyor sonra kafanızı ... Unesco tarafından 2014'te Dünya Miras Listesi'ne dahil edilmiş köyümüz. Ne de güzel olmuş amma 😍 Unesco sayesinde memleketimin her yerinden insanlar geldiği gibi yurtdışından da geliyorlar.
Nasıl ulaşırım?
Navigasyonunuzu ayarlayarak çok rahat özel aracınızla ulaşabilirseniz. Yolları öyle çok virajlı sıkıntılı değildi. İstanbul'dan geliyorsanız eğer İDO-BUDO arabalı seferleriyle gelirseniz biraz daha kısaltmış olursunuz tabiki de. Ama benim gibi özel aracınız yoksa nasıl ulaşacağınızı düşünüyorsanız dert etmenize gerek yok kesinlikle. İstanbul'dan İDO ile geldiniz Bursa'ya. Mudanya'dan indiğiniz yerdeki çay bahçesinden Burulas kartı (Bursa'daki ulaşım kartı) alabilirsiniz, ama baştan diyim : Para yükleme makinelerinden 3 TL daha pahalıydı kart parası. Tam İdo'dan indiğiniz yerden 1GY otobüsüne binebilirsiniz eğer BUDO ile geldiyseniz de 1M otobüsüyle Emek metro durağına gelebilirsiniz. Emek metrosuna bindiğinizde Cumalıkızık durağında indiniz mi tabelayı takip edin Cumalıkızık yönüne doğru. Oralardan minibüs geçiyor Cumalıkızık köyüne. Bu minibüs mahalleleri dolaşıp öyle varıyo köye. Köyde indiğiniz yerden de aynı şekilde geri dönmek için binebiliyorsunuz zaten.
1M otobüs linki
1GY otobüs linki
Neler yapabilirim?
Cumalıkızık için birkaç saatinizi ayırmanız yetip de artacaktır bile. Eğer sabahın erken saatlerinde burdaysanız sağınız solunuz nerede boş yer bulabildiyseniz oturun bir evin bahçesine ve kahvaltınızı yapın dilediğinizce. Yörenin halkı kendi evlerinin bir kısmını kahvaltıcı olarak işletiyor. Biz yapmadık kahvaltı, öğleden sonra ordaydık ve internette araştırdığım kadarıyla pek önermiyorlar. Köy kahvaltısı şeklinde ve doğal olmuyormuş. Marketlerden aldığımız peyniri, zeytini, tereyağını getiriyorlarmış masaya. Kahvaltı ama tabiki muhteşem tarihi dokusuyla ve ortamın güzelliğiyle paha biçilemez oluyordur.
Ammaaa dışarda giriş tarafında değil biraz daha içerilerde satılan ahududu ve karadut meyve suyu aldık. Yok böyle bir tat! Doğal olduğu herhalinden belli. Hala tadı damağımızda ve hep bir pişmanlık: Keşke birkaç litre alıp getirseydik 😟
Gezerken siz de farkedeceksiniz ki doğal bal, reçel satımı çok fazla var. Çam balı, çiçek balı, kestane balı, çilek, vişne, böğürtlen ve türlü türlü reçeller... Immmmm... Ev yapımı olunca tadı bir başka oluyor gerçekten 😍.
Başka ne alabilirim neresini gezebilirim derseniz eğer köyde çeşitli çeyizlikler, hediyelikler, sabunlar, boncuk cincik ve daha bir sürü şeyler satılıyor. Kınalıkar'ın çekildiği konağın merdivenlerini çıkmaya başladığınızda gözünüzde dizinin sahneleri canlanıyor. Çoğu karakteri unuttuğunuzu farkediyorsunuz. Mesela ben Burçin Terzioğlu'nun Nazar'ın küçük kardeşi olarak oynadığını unutmuşum tamamen. Konağın her tarafı geçmiş kokuyor, Kınalıkar kokuyor. Biz nasıl heyecanla kardeşimle birbirimize anlattıysak çayımızı içerken yan taraftakiler de bize bakıp bakıp konuşuyorlardı 😄
Bazı köy evlerini otel konseptine çevirmişler. Eğer isterseniz buradaki otelde de kalabilirsiniz gezmek dolaşmak dışında tarihi dokuyu gece de soluyabilmek için. Ama tabiki de gitmeden önce araştırmak da fayda var. Sonra hüsrana da uğrayabilirsiniz mesut da olabilirsiniz.
Ve tabiki yapabileceğiniz bir başka şey ise bol bol fotoğraf çekmek - çekinmek 😁😉.
Bursa'ya gezmeye gelen hemen hemen herkes muhakkak hiç gitmediyse uğramak ister. Bursalılarsa turistik bir yer olduğu için pek uğramıyorlar. Mavili, sarılı, morlu rengarenk cumbalı evleriyle, ortasından minik dere gibi akan suyunun olduğu taş döşemeli dar sokaklarıyla insan hayrete düşüyor. Adeta tarihe yolculuk yapıyorsunuz, Osmanlı dönemlerine. Nasıl korunabildi ki bu köy diye bir düşünce bulutu sarıyor sonra kafanızı ... Unesco tarafından 2014'te Dünya Miras Listesi'ne dahil edilmiş köyümüz. Ne de güzel olmuş amma 😍 Unesco sayesinde memleketimin her yerinden insanlar geldiği gibi yurtdışından da geliyorlar.
Nasıl ulaşırım?
Navigasyonunuzu ayarlayarak çok rahat özel aracınızla ulaşabilirseniz. Yolları öyle çok virajlı sıkıntılı değildi. İstanbul'dan geliyorsanız eğer İDO-BUDO arabalı seferleriyle gelirseniz biraz daha kısaltmış olursunuz tabiki de. Ama benim gibi özel aracınız yoksa nasıl ulaşacağınızı düşünüyorsanız dert etmenize gerek yok kesinlikle. İstanbul'dan İDO ile geldiniz Bursa'ya. Mudanya'dan indiğiniz yerdeki çay bahçesinden Burulas kartı (Bursa'daki ulaşım kartı) alabilirsiniz, ama baştan diyim : Para yükleme makinelerinden 3 TL daha pahalıydı kart parası. Tam İdo'dan indiğiniz yerden 1GY otobüsüne binebilirsiniz eğer BUDO ile geldiyseniz de 1M otobüsüyle Emek metro durağına gelebilirsiniz. Emek metrosuna bindiğinizde Cumalıkızık durağında indiniz mi tabelayı takip edin Cumalıkızık yönüne doğru. Oralardan minibüs geçiyor Cumalıkızık köyüne. Bu minibüs mahalleleri dolaşıp öyle varıyo köye. Köyde indiğiniz yerden de aynı şekilde geri dönmek için binebiliyorsunuz zaten.
1M otobüs linki
1GY otobüs linki
Neler yapabilirim?
Cumalıkızık için birkaç saatinizi ayırmanız yetip de artacaktır bile. Eğer sabahın erken saatlerinde burdaysanız sağınız solunuz nerede boş yer bulabildiyseniz oturun bir evin bahçesine ve kahvaltınızı yapın dilediğinizce. Yörenin halkı kendi evlerinin bir kısmını kahvaltıcı olarak işletiyor. Biz yapmadık kahvaltı, öğleden sonra ordaydık ve internette araştırdığım kadarıyla pek önermiyorlar. Köy kahvaltısı şeklinde ve doğal olmuyormuş. Marketlerden aldığımız peyniri, zeytini, tereyağını getiriyorlarmış masaya. Kahvaltı ama tabiki muhteşem tarihi dokusuyla ve ortamın güzelliğiyle paha biçilemez oluyordur.
Ammaaa dışarda giriş tarafında değil biraz daha içerilerde satılan ahududu ve karadut meyve suyu aldık. Yok böyle bir tat! Doğal olduğu herhalinden belli. Hala tadı damağımızda ve hep bir pişmanlık: Keşke birkaç litre alıp getirseydik 😟
Başka ne alabilirim neresini gezebilirim derseniz eğer köyde çeşitli çeyizlikler, hediyelikler, sabunlar, boncuk cincik ve daha bir sürü şeyler satılıyor. Kınalıkar'ın çekildiği konağın merdivenlerini çıkmaya başladığınızda gözünüzde dizinin sahneleri canlanıyor. Çoğu karakteri unuttuğunuzu farkediyorsunuz. Mesela ben Burçin Terzioğlu'nun Nazar'ın küçük kardeşi olarak oynadığını unutmuşum tamamen. Konağın her tarafı geçmiş kokuyor, Kınalıkar kokuyor. Biz nasıl heyecanla kardeşimle birbirimize anlattıysak çayımızı içerken yan taraftakiler de bize bakıp bakıp konuşuyorlardı 😄
Cin aralığı diye de bir yer var. Çoğu kişi gidip fotoğraf çekiliyor burada. Aslında bakıldığında pek bir esprisi yok ama tarihi olduğundan dolayı anlamı büyük . Bölgede huzursuzluk çıkaran kişiler askerlerimizi kovaladığında bizim askerlerimiz buraya girip biranda gözden kayboluyormuş. Siz de farkedeceksiniz ki çok dar ve kolay kolay görünülmeyecek bir yer. Önünden geçip gidebilirsiniz bile. Ama bu kadar daracık yer zamanında ne kadar askerimizi, halkımızı korumuş. İnsan duygulanıyor ister istemez şimdi fotoğraf çekinmek için o aralığa girsek de taa ne zamanlar o duvarlara yüreği hızlı hızlı kuş gibi çırpan, acaba yakalayacaklar mı diye telaşlı telaşlı kocaman gözlerle bakıp çıt sesini bile dinleyen nice insanlar dayanmış.
Bazı köy evlerini otel konseptine çevirmişler. Eğer isterseniz buradaki otelde de kalabilirsiniz gezmek dolaşmak dışında tarihi dokuyu gece de soluyabilmek için. Ama tabiki de gitmeden önce araştırmak da fayda var. Sonra hüsrana da uğrayabilirsiniz mesut da olabilirsiniz.
Ve tabiki yapabileceğiniz bir başka şey ise bol bol fotoğraf çekmek - çekinmek 😁😉.
Yorumlar
Yorum Gönder